Sosyal Medya

Makale

Mehdilik değil Rab’lık iddiası

15 Temmuz’daki menfur iÅŸgal kalkışmasında, 246 canımız ÅŸehit oldu. FET֠Örgütü insanlarımıza tanklar sürdü. Hiçbirisinde silah yoktu, halka mermi yöneltmiÅŸ canilere vücutlarını siper ettiler. TaÅŸ olsa, gözünden yaÅŸ sızar, belki ortadan ikiye çatlar. Ama öyle bir göz var ki sürekli yaÅŸarmasıyla bilinen, bunca yıllık hayatını güya sevgi ve hoÅŸgörü yalanlarıyla bezemiÅŸ, bir göz var ki... F. Gülen “Tiyatro” diyebiliyor milletçe kalbimizden vurulduÄŸumuz o anlara... KiÅŸi, herkesi kendisi gibi bilirmiÅŸ, aslen kendi iÅŸi tiyatro. KonuÅŸtukça batıyor. Takıyye, maske, düzen, kumpas, hesap, ÅŸantaj, ayar, sihir, büyü derken, atılmadık yalan, kandırılmadık insan kalmamış memlekette. Dini inancı dünyevileÅŸtiren, hatta araçsallaÅŸtıran bu hali çok iyi irdelememiz gerekiyor...

***

De ki: Sığınırım ben insanların Rabbine... Ä°nsanların Melikine. Ä°nsanların Ä°lahına. O sinsi vesvesenin ÅŸerrinden... O ki insanların göğüslerine kötü düşünceler fısıldar... Gerek cinlerden, gerek insanlardan, bütün vesvesecilerin ÅŸerrinden Allah’a sığınırım!’’

Nas Suresi, böyle der ÅŸerli fısıltılarıyla insanların dimaÄŸlarını esir almaya, düşünce vesayeti kurmaya azmedenlerin ÅŸerri hakkında. Ves-Vaslarıyla, insanların aklını çalıp, ayaklarını senn, iradelerini yerle bir edip, kiÅŸiyi köleleÅŸtiren telkincilerden, Allah’a sığınmayı teÅŸvik eder bu sure...

Sığınılacak merci Allah Teala’dır. Surenin Esma’lar üzerinden dikkatimizi odakladığı hitaplara nazar edecek olursak; 1. “Ä°nsanların Rabbine”, 2. “Ä°nsanların Melikine”, 3. “Ä°nsanların Ä°lahına” ÅŸeklindeki katmerli hakikat çok deÄŸerlidir. Åžerli vesvesecinin zihnimizdeki nihai hücum alanları ÅŸu ÅŸekilde iÅŸaret edilmektedir ki; Allah’ın Rab’lığına, Allah’ın Melik’liÄŸine, Allah’ın Ä°lahlığına savaÅŸ açmış epey kötücül bir güçle çarpışılmaktadır...

Vesvasil hannas”, zihnimizdeki “Rab”, “Melik” ve “Ä°lah” inancının yıkılması için savaÅŸ veren bir güçtür.

Ä°nsanları; fısıltıları, mübalaÄŸalı ve müphem ifadeleri, gizemli halleri, vesveseleriyle büyüleyen bu kiÅŸi zannedildiÄŸi gibi sadece Mehdilik, kurtuluşçuluk iddiasında deÄŸildir. O, kiÅŸilere terbiye veren içeriÄŸiyle Rab’lık taslayandır. Rab; terbiye edici, öğretmen, kendisine müracaat edilen, merhamet ve sabırla yardım eden, ilerleten, teÅŸvik eden, bizi yetiÅŸtiren, bize istimdat eden ve kendisine borçlu olduÄŸumuz Allah Teala’nın eÅŸsiz isimlerindendir. Vesvasil hannas’ınsa Rab ismiyle gizli bir alıp veremediÄŸi vardır. Sinsice yaklaÅŸtığı zihinlerimizde, hakiki Rabbımızı bırakıp, yavaÅŸ yavaÅŸ hatta farkına bile varmadan, yardımı, müracatı, öğretiyi, teÅŸviki, kurtuluÅŸu, imdatı, Allah’tan deÄŸil de baÅŸkasından aramaya baÅŸlarız. Ä°mani iradenin tahribi, hakiki Rabbimizi kaybedip, onun yerine baÅŸkalarını ikame ettiÄŸimiz iÅŸte o anda baÅŸlar...

Vesvasil hannas’ın ikinci durağı, ‘’Melik’’ ismiyle verdiÄŸi sinsi savaÅŸla sürer. O, dünyaya kök salmanın derdindedir, malik olmak, sahip olmak hırsıyla yanıp tutuÅŸur. Fısıltıları, bazen süslü sözleri ve çoÄŸu kez de hezeyan benzeri korkutmalarıyla dünyadaki devamlılığa iÅŸaret eder. BaÅŸarmak, çok olmak, yaygınlaÅŸmak, kök salıp her yere yerleÅŸmek, namın yürümesi, dünya krallığı ve bir türlü tatmin olmayan malikiyet hırsıyla kılıktan kılığa girer. Dinden imandan hatta ahiretten söz ederken dahi herÅŸeyin sahibi sanki kendisidir, payları, nizamları, rolleri o belirler. Mülk, illa mülk! Bu maksada ulaÅŸmak için her yolu kendince meÅŸru ilan edebilir.

Vesvasil hannas’ın üçüncü durağı, nihayetinde ‘’Ä°lah’’lık iddiasına gelip dayanır. Bunu, açıkça ‘’Ben Ä°lahınızım’’ diyerek yapmaz tabii. Oldukça sofistike, gizemli, efsunlu bir o kadar da sinsice yöntemlerle dener. Zihnimizdeki Rab ve Melik kavramları yeterince sarsılmıştır zaten. Ağır enkazlar altındaki kalp ile Allah Teala arasına kallavi tıkaçlar, engeller, yükler, daÄŸlar girmiÅŸtir. Aklımız dağılmış, ferdiyetimiz tarümar olmuÅŸ, hayata dair soru soracak mecalimiz kalmamış, fikredecek takatimiz yitip gitmiÅŸtir. Allah’ı deÄŸil, Vesvasil hannası dinleyen, emri ondan alan, cenneti cehennemi bile ondan bilen hale gelmiÅŸizdir... A kıl kirlenmesi, vicdan tutulması, kalbin durmasıdır sanki bu...

Bizi merhaleler halinde önce aidiyetsizliÄŸe kilitler. Ardındansa olanca tehditkarlığıyla kendi aidiyetliÄŸine çağırır. Kendi hükümranlık pratiÄŸinde kullanılacak bir aparata çevirir.  

Kalbimizi Nas suresine ve Tevhide açma zamanındayız. Allah şerlilerin şerrinden emin eylesin...

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.